Yemek Kritiği: Neden?

İstanbul gibi heyecanlı bir metropolitanda yaşıyoruz, koşuşturuyoruz, cebelleşiyoruz. Bu deli şehirde yaşamanın zorluklarının yanı sıra, bir çoğumuzun burada yaşamayı tercih etmesinin sebebi ise kuşkusuz bize vaat ettiği olanaklar. İstanbul'un 2010 Kültür Başkenti seçilmesi klişesi bir yana, gerçekten de Türkiye'nin kültürel ve sosyal anlamda en dinamik şehri, İstanbul. Gezeni tozanı, dolayısıyla da yemeğe içmeye para harcayanı çok var. Hatta, işte size bir klişe daha, ben lisedeyken cumartesi günleri buluşacak hoş bir cafe zor bulurduk. Nişantaşında Goody's vardı, sonra Keyif açıldı da bir nebze rahatladık. Hele Taksim'deki ilk McDonalds'ı kim hatırlamaz?? Üniversitedeyken, ki bu Akmerkez öncesi bir dönemdi, yeni yeni Amerikan zincir lokantaları açılmaya başlamıştı: Pizza Hut, Kentucky Fried Chicken... Bütün bunları söylüyorum, ne kadar uzun bir yol aldığımızı hatırlatmak için... Şimdilerde ise , ne kadar yabancı isimli olsa da, Kitchenette ve the House Cafe gibi, oldukça başarılı yerli lokanta zincirleri açıldı. Ama yine de bu blogu açmamın en başlıca nedeni, bir çok şeyde olduğu gibi yemek kültüründe de şişme bir yoğunluk yaşamamız. Yani evet çeşit çok, isim çok ama ya kalite? Bir lokanta ne kadar pahalı ise o kadar iyi yemek veriyor demek değildir, bunu zorda olsa deneyimlerimizden öğrendik sanırım. İstanbulda yemeğe harcanan para ile karşılığında aldığımız yemek kalitesinin epey orantısız olduğunu düşünüyorum. Veee kötü yemeğe bu kadar para vermeyin diyorum. Seçici olun! Sadece görmek, görülmek istiyorsunuzdur o başka... Ama iyi yapılmış, kaliteli bir yemek ve servis almak istiyorsanız, hepimiz daha eleştirisel davranmalıyız. Bu blogla ben başladım deneyimlerimi paylaşmaya, siz de eleştirilerinizle katılabilirsiniz... Aslı arkadaşım Mangerie hakkında yazdı bile...

Sunday, January 23, 2011

Savoy Balık

Epeydir bende yazma tadı uyandıracak bir yerde yemek yiyemenin verdiği keyifsizlikle, uzunca bir aradan sonra tekrar kritikteyim. Hakkında olumlu yazacak bir lokanta karşıma çıkamadığından maalesef konumuz Savoy Balık, Cihangir. Soğuk başlangıçlar kötü, sıcak aralar kötü, gelen balık çiflik ve tatsız tutsuz bir ızgara. Başka söze gerek var mı? Var var bir de 2 gündür bağırsaklar bozuk! Kısa oldu bu eleştiri:-) Allahtan onlarda biliyor herhalde ne kadar mediocre bir servis verdiklerini ki, kişi başı 30 lira hesapla sadece keyifsiz bir yemeğin doyumsuzluğu ile masadan kalkabildik...

1 comment: